Postseküler Toplum ve İslam

Elinizdeki bu çalışma,  kapitalistik sekülerleşmenin doğurduğu yabancılaşma tartışmalara mütevazi bir katkı niteliğindedir. Hollanda’da iken post-seküler toplum tasavvuru ile ilgili akademik ve entelektüel projelere Avrupa Müslümanlarının temsilcisi olarak katılmıştım. Bizden istenen post-seküler toplum tasavvuruna Müslümanların tepkisi ve katkısının neler olabileceği yönündeydi. Avrupa’da iken katkımın yetersiz kaldığını düşünerek Türkiye’ye döndükten sonra da konunun çeşitli boyutlarını araştırmaya devam ettim. Bu çalışma ile ilgili projenin daha kapsamlı incelenmesi ve ona İslamî perspektif katma görevi ve sorumluluğunu yerine getirmeye çalıştım. Çalışmada ilk olarak seküler aşamanın teorik ve pratik çerçevesini; kapitalistik sekülerleşme, ateistik sekülerleşme, agnostik sekülerleşme ve liberal sekülerleşme olarak tasnif ederek inceledim. Daha sonraki bahislerde post-seküler toplum tasavvuru tartışmalarına katkı sağlayacak liberal sekülerleşme başlığı altında J. Rawls ve Audi’nin konu ile ilgili görüşlerini ve onlara yöneltilen eleştirileri verdim. İzleyen bahiste postseküler toplum tasavvurunun esas otoritesi olan Alman filozofu Jürgen Habermas’ın görüş ve düşünceleri ve bu düşüncelere yöneltilen eleştirileri ele aldım. En son bahiste ise genel olarak S. Nursî’nin yaklaşımları da dikkate alınarak Hanefî/ Maturidî perspektif çerçevesinde özgür ve eşit vatandaşlık esası üzerine bir anayasal demokratik rejimin kurulup kurulamayacağını araştırdım.